14 Aralık 2011 Çarşamba

Erken çocukluk ve özel eğitim ilkeleri ve kurumları sayfa 35

Yönetici:

Okul örgütünün amaçlarını gerçekleştirecek, yapısını yaşatacak ve havasını koruyacak elemanların lideri olan okul müdürüdür. Okul yöneticisi ancak okuldaki diğer elemanlar tarafından kabul edilir ve benimsenirse liderlik statüsü kazanabilir


Öğretmen:
Okul öncesi öğretmeni, annesinden belki de ilk defa gün boyu ayrılmak durumunda olan çocuğun karşısına çıkan kişidir. Çocuk için öğretmen, hem öğreten hem eğiten hem de seven, dostluk gösteren, kısacası günün büyük bir bölümünde kendisinin ve arkadaşlarının ihtiyaçlarını yerine getirmek için çalışan bir insandır. İyi bir anaokulu öğretmeninin en belirgin özelliği sakin ve sabırlı olmasıdır. Okul öncesi eğitim işi tüm eğitim görevlerinde olduğu gibi para kazanmak zorunluluğu ile yapılacak bir görev değil, severek, istenerek seçildiğinde verimli ve başarılı olunabilinecek bir meslektir.



Sağlık personeli:


Doktor-Hemşire: Çocuk sağlığı ve ilkyardım konularında bilgili olmalıdır. Daimi çalışmasa da en az haftada bir kez çocukları muayene etmeli ve çocukları takip etmelidir. Doktor ve hemşire yöneticilerle işbirliği içinde çalışmalıdır. Çocukların sağlık kartlarının tutulması ve sağlık kontrollerinin yapılması işlerini iyi yürütmelidir. Bu konuda öğretmenlere ve ailelere yol göstermeli ve yardımcı olmalıdır


Yardımcı öğretmen :
  • Öğretmene her fırsatta yardımcı olmalı,
  • Çocuklara kendisini kabul ettirebilmeli,
  • Öğretmen-idareci ve diğer personelle iyi ilişkiler içinde bulunmalı,
  • Yeniliğe açık olmalı,
  • Yaratıcı gücünü ortaya koyarak yeni projeler geliştirebilmeli,
  • Eğitimi sırasında elde ettiği bilgi ve becerilerini uygulamalarına aktarabilmeli,
  • Velilerle iyi iletişim kurabilmeli,
  • Öğretmende bulunması gereken özellikler doğrultusunda görevini yapabilmelidir
Psikolog :


Çocuklara psikolojik yardımda bulunup onlararın psikolojik açıdan sağlıklı gelişmelerine yardımcı oluyor.Bir sorunları olduğunda çözümlemelerine yardımcı oluyor.


Memur :


Kurumun idari işlerini yönetiyor.Yazışmalar ve evrak işleriyle meşgül oluyor.


Hizmetli :


Anasınıfının temizliği , düzeni ve bakımından sorumlulardır.İki hizmetli var ve ikiside kadın yemek yapıyorlar.Okulu yemek yenildikten sonra toparlıyorlar.


Aşçı : 2 hizmetli var onlar yemek yapıyorlar.Çocukların okulda yemek yemelerini sağlıyorlar.Çocukların gelişimlerine uygun yemekler hazırlıyorlar.


Teknisyen : Okulun teknik işleriyle ilgileniyorlar.Elektirik , elektironik , kalorifer tesisatları gibi işlerle görevlendirilirler.

Çocuk Ruh Sağlığı Dersi sayfa 50

Çocuk yetiştirmede kullanılan yöntemler ne olmalı ?

Çocukların eğitimi ve yetiştirilmesinde genel eğitimin eksik olduğu kabul edilmektedir. İnsanalar herhangi bir meslek sahibi olmak için eğitim görürken, anne ve baba olmak için ve çocuk eğitimi, bakımı konularında hiçbir eğitimden geçmezler. Genel olarak üç tip çocuk yetiştirmede yöntemine rastlanmaktadır. Otoriter yaklaşımda, çocukta istenilen davranışın geliştirilmesi katı kurallarla sağlanır.
Demokratik yaklaşımda anne baba çocuklarından beklediği davranışın nedenlerinin çocuk tarafından anlaşılması için çeşitli açıklamalar yapar ve benimsemesini sağlamaya çalışır.
Çocuğu kendi haline bırakan ailelerde ise çocuk deneme yanılma yoluyla çevresini tanımakta ve keşfetmektedir. Kendisine fazla güvenen, kendini denetleyen, sorgulayan, araştırıcı, kendiyle barışık çocukların anne-babaları çocuğu hem denetler, hem de ondan bazı şeyleri talep eder. Aynı zamanda çocuğa karşı şefkatli, sıcak, akılcı davranılması ve çocukla iletişime her zaman hazır, istekli ve teşvik edici olunması gerektiğini bilirler.
Çocuğundan uzak ve daha az sıcak, otoriteler tarzda davranan anne-babaların çocukları ise kendinden daha az hoşnut, içine kapanıklık ve hırçın davranışlar belirlenir. Çocuğun iradesini kırmak için zor kullanmanın gerekli olduğunu düşünürler. Bu tür davranışların yoğun olduğu ailelerde çocuklar daha öfkeli ve pasif kişilik yapısına sahip olurlar.
Anne babalar akılcı ve soruna yönelik anlayışla çocuklarını yönlendirmelidirler. Konuşarak, iletişimle teşvik ederek, davranışların arkasında yatan mantığı anlatmaya çalışmalıdırlar. Çocuğa ciddi ve tutarlı biçimde rehberlik edilmeli, aile içinde bazı sorumluluklar geç kalmadan verilmelidir

10 Aralık 2011 Cumartesi

Çocuk beslenmesi sayfa 34

GENELLİKLE DENGELİ BİR BESLENME LİSTESİ ŞU ŞEKİLDE OLMALIDIR
1-Her gün yarım litre süt çocuklara verilmelidir.Süt her şekilde verilebilir.Sütün içerdiği kalsiyum çocukların gelişimi için çok önemlidir.25 gr peynirde de 200gr sütteki kadar kalsiyum vardır.

2-Her gün et ve baklagillerden 1-2 si listede olmalıdır.

3-Her gün (düzenli et verilen çocuklarda gün aşırı)1 yumurta çocuğa yedirilmelidir.

4-Günde 1 yada 2 kez sebze verilmelidir.

5-Günde 1-2 kez meyve yenmelidir.Fazladan 1 öğün meyve vermek sebzenin yerini tutabilir.Meyve suları da meyve yerine geçebilir.

6-Günde 1-2 kez nişastalı besinler ve 3 dilim ekmek günlük beslenme listesinde bulunmalıdır.

Çocuklara mümkün olduğu kadar erken dönemde kendi kendilerine çatal kaşık kullanarak yemeleri öğretilmelidir.Her çeşit şekerleme,pasta,kek,dondurma çocuklara sık verilmemesi gereken yiyeceklerdendir.Yemek aralarında çocuğa şekerleme vermek iştahını kapatarak yetersiz beslenmesine yol açtığı gibi diş çürüklerinde de önde gelen nedendir. Bu dönemde çocuklar ağız ve diş sağlığı konusunda eğitilmelidirler.1,5-2 yaşına giren bir çocuk bir diş fırçasına sahip olmalıdır.Bu yaşta henüz diş macununa gerek yoktur.Diş macunu kullanmaya 3.yaştan itibaren başlanabilir.


*En sık yapılan hatalardan biri çocuğu yemek suyu ile beslemektir.Hiçbir besleyici değeri olmayan bu beslenme biçimi uygulanmamalıdır. Bu dönemde çocuklar günde 4 öğün beslenmeli,temel besin gruplarından(süt ve sütlü gıdalar,etler,yumurta ve baklagiller,sebze ve meyveler,unlu ve nişastalı besinler)yeterli ve dengeli tüketilmelidirler.

*Çocuklara çay,kahve verilmesi içerdikleri uyarıcı maddeler nedeniyle onları aşırı sinirli yapar.En iyisi bu içecekleri çocuğa tattırmamaktır.

Erken çocukluk ve özel eğitim ilkeleri ve kurumları sayfa 31 ( etkinlik 2 )

  • Ortam çocukların büyük kas gelişimi için yeterli mi ?
Evet yeterli çünkü sınıfta çocuklar istedikleri gibi hareket edebiliyorlar.Okulun bahçesi var hava sıcak olduğunda dışarı çıkıyorlar.

  • Çocukları grup çalışmaları için ortam yeterli mi ?
Evet yeterli.
  • Gruptaki çocuk sayısına uygun ortam ayrılmış mı ?
Ayrılmış.
  • Raflı dolaplar var mı ?
Evet var çocukların boy hizasına göre ayarlanmış.
  • Bu dolaptaki malzemeler çocukların kolayca ulaşabileceği şekilde konulmuş mu ?
Dolapların hizası zaten çocukların boylarına göre olduğu için malzemelerede kolayca ulaşabiliyorlar.
  • Her çocuğa yetecek malzeme mevcut mu ?
Mevcut.Zaten okula başlarken malzeme listesi aileye veriliyor ve kişisel malzemeler alınıyor.

Gelişim Alanları sayfa 47

Bilişsel Gelişim Özelliklerine Uygun Araç Gereçler

Genel olarak, çocuklara zarar vermeyen, sivri köşeli, yapay kokulu, ağzına alabileceği düşünülerek zararlı kimyasallardan uzak malzemeler olmasına, boğazına kaçamayacak büyüklükte malzemeler olmasına dikkat edilmelidir.
-Ses çıkarabilen tahta oyuncaklar
-Kumaştan yapılmış içi dolgu oyuncaklar
-Hareket edebilen oyuncaklar
-Sesi çocuğu rahatsız etmeyen müzik kutuları
-Ses çıkartan kaliteli plastik oyuncaklar
-Kaliteli, diş kaşıma halkaları
-Değişik renklerde bloklar ve küpler
-Plastikten yapılmış oyuncak mutfak takımları
-Oyuncak telefonlar
-Kum havuzu ve ilgili oyuncaklar, kova,kürek gibi.
-Çeşitli ulaşım araçlarının oyuncakları
-Yürütünce ses çıkaran oyuncaklar
-Çocuk şarkıları dinletilebilen müzik kutuları
-Lego gibi takılıp çıkarılabilen oyuncaklar
-Müzik aletleri (zil, def, davul, marakas gibi )
-Uygun büyüklükte boncuk ve uzun olmayan, boncukların takılabileceği ip
-İçi boş, sağlık açısından zarar vermeyecek kutular
-Az sayıda iç içe geçebilen kutular ve kaplar
-Az sayıda iç içe ya da üst üste takılabilen halkalar
-6-8 parçalık boz-yap lar

Anasınıfı tanıtımı ve gözlem kriterleri

  • Kurumun Adı :
  • Kurumun adresi:Kağıthane-İstanbul
  • Kurumun yöneticisi:Recep YILMAZ
  • Öğrenci sayısı:20
  • Sınıf sayısı:2 ( B ve D sınıfı )
  • Öğretmen sayısı:2
  • Hiyerarşik yapılanma:1 müdür , 1 başmüdür yardımcısı ve  4 müdür yardımcısı , öğretmenler ile görevliler bulunmakta
  • Sınıf gözlemi :
  • Sınıftaki köşeler:

  • Oyun materyalleri :


  • Sınıf panoları:


  • Alınan güvenlik önlemleri:Güvenlik görevlisi,yangın merdiveni ve tüpleri
  • Kullanılan kırtasiye malzemeleri:Kalem,silgi,çeşitli boya malzemeleri , karton çeşitleri v.b.
  • Dolaplar ve tasnif düzeni:



  • Oturma düzeni:


  • Tuvaletler:


  • Temizlik düzeni:Sınıfları, tuvaletleri ve yemek odaları gayet temiz
  • Okul bahçesi:


  • Minyatür hayvanat bahçesi
  • Sıraya geçme:Yemek saatinde yada bir faaiyette bulunacakları zaman öğretmenlerinin yöneltmesiyle sıra oluyorlar
  • Karşılama ve uğurlama:Sınıfa girdiğimde hepsinin yüzünde gülücükler oluştuğunu fark ediyorum ve bazıları ' Hoşgeldin' diyor
  • Faaliyete başlama ve sürdürme:



8 Aralık 2011 Perşembe

Çocuk beslenmesi sayfa 47 ( etkinlik 1 )

Annenin Yeterli Ve Dengeli Beslenmeme Nedenleri

Anne adayları için gebelikte beslenme konusu önemle üzerinde durulması gereken bir konudur. Kadınlar gebe olduğunu öğrendiği andan itibaren en çok beslenme konusuna ilgi gösterir. Yanlış beslendiğini, bebeğinde gelişme geriliği olacağını düşünerek endişelenir. Kişiler sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için gebelik olsa da olmasa da daima dengeli ve yeterli beslenmelidir. Sağlıklı bir gebelik dönemi için yeterli ve dengeli beslenme çok önemlidir. Tek taraflı beslenme yanlış olup vücudumuzun tüm besin maddelerine ihtiyacı vardır. Vücuttaki hücrelerin tamamının düzenli ve uyumlu çalışması protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve minerallerin yeterli ve dengeli alınması ile mümkündür. Gebelikte önerilen beslenme şekli , tüm besin çeşitlerinin dengeli ve düzenli olarak tüketilmesi esasına dayanır. Gebelerde beslenmenin amacı annenin fizyolojik ihtiyaçlarını tamamlamak, besin depolarını dengede tutmak ve fetüsün fiziksel ve mental yönden sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Çocuğun bedensel ve zihinsel büyümesi, gelişmesi doğum öncesi dönemde annenin iyi beslenmesi ile başlar. Anne adayı gebe kaldığı zaman beslenmesine uygun şekilde ilave yapmazsa kendi vücudundaki besin depoları giderek azalır. Bu depolar azalınca gebe sağlığı bozulur ve ayrıca bebeğini de yeterince besleyemez ve bebek sağlıksız doğar. Yeterli beslenme olmazsa annede yorgunluk, halsizlik, kansızlık, kemik ağrıları görülürken fetüste düşük doğum ağırlığından ölü doğuma kadar uzanan çeşitli olumsuzluklar ortaya çıkar. Gebelik dönemlerini sağlıklı geçirmek, gebelikte olabilecek riskleri en aza indirmek, bebeğin istenilen ideal kilosuna erişmesini sağlamak, bebeğin yeterli ve gerekli besin depolarının oluşturmasına katkıda bulunmak, rahat bir lohusalık dönemi geçirmek, kaliteli süt oluşumunu sağlamak ancak gebelik boyunca dengeli ve çok düzenli beslenme alışkanlığı geliştirmek ve uygulamak ile mümkündür.
Gebelikte gereksiz kalori alınmamalıdır. Şekerli yiyecek ve içeceklerden, yağlı gıdalardan, kızartmalardan ve aşırı tuz tüketiminden kaçınılmalıdır. Gebeler patates kızartması, turşu, mayonez, ketçap, çiğ etten yapılan gıdalardan uzak durmalı, mümkünse dışarıda et tüketmemeli, evde pişen etli yemeklerden yemeli ve zeytinyağlı yemekleri tercih etmelidir. Gebeler aşırı tuzlu yememeli, özellikle son aylarda aşırı tuz tüketimi ile vücutta ödem artabilir,bu durumda gebede şişkinlik, rahatsızlık hissi olabilir, tansiyon yükselebilir ve gebelik zehirlenmesi denilen preeklampsi, eklampsi gibi hastalıklar gelişebilir



Çocuk Ruh Sağlığı Dersi sayfa 44

Başarılı anne-baba olmaya hazır olma

İnsanların görevlerinden biri türünün devamın sağlamak amacıyla çocuk yetiştirmektir. Bunu yapabilmesi için bazı koşulların uygun olması gerekir. Öncelikle anne-baba adaylarının sağlıklı ve uyumlu bir ilişki içinde olmaları gerekir. Ailenin bakabileceği kadar çocuğa sahip olmaları da çok önemlidir.
Bu yeni role hazırlıklı hale gelebilmek için hem psikolojik olarak hazır olmak hem de bir çocuğun ihtiyaç duyduğu bakım, eğitim ve psikolojik destek hakkında bilgi sahibi olmak gereklidir. Ayrıca çocuğun gelişim özelliklerini bilmek de önemlidir

Ebeveynlik rolüne hazırlıklı hale gelebilmek için hem psikolojik olarak hazır olmak hem de bir çocuğun ihtiyaç duyduğu bakım, eğitim ve psikolojik destek hakkında bilgi sahibi olmak gereklidir.
olmak toplumsal hayat içinde önemli bir geçiş sürecidir. Bireyler çocuk sahibi olduklarında çekirdek olarak kabul edilirler.
Bu geçiş bir çok toplumda çok önemsenir. Çocuk sahibi olmaya karar verme sürecinde hem toplumsal kurallar hem de anne- adaylarının hazır hissetmeleri belirleyicidir. Bir çok toplum anne- olmayı teşvik ederken bir yandan da anne- adaylarının ve gelişimi konusundaki bilgilenmeleri geleneksel yöntemlerin kullanılması yoluyla gerçekleşir.
Özellikle bizim toplumumuzda aile büyükleri çocuğun nasıl büyütülmesi ve nasıl eğitilmesi gerektiği konusunda söz sahibidirler. Anne-baba adayları da bu konuda bilgi ve deneyime sahip olmadıkları için kendilerinden daha deneyimli kişilerin yöntemlerini uygulamayı tercih ederler.
Yapılan birçok anne-babanın yeterince hazır hissetmedikleri ve bilgi sahibi olmadıkları halde sırf “olması gerektiği” için çocuk sahibi olduklarını göstermektedir. Bu da sonrasında hem çocukla ilişkide hem de onun eğitimi ve gelişimiyle ilgili problemlerin çözümünde anne-babaların sorunlar yaşamalarına neden olmaktadır.
Aslında anne-baba olmak çok ciddi hazırlık gerektiren bir durumdur. Anne-baba rolü çok fazla sorumluluk isteyen, geri dönüşü olmayan, bir çok bilgi ve beceri edinmeyi ve sosyal anlamda bir çok fedakarlıklar yapmayı gerektiren bir roldür.

6 Aralık 2011 Salı

yemek listesi

Ekim Ayı Kahvaltı Listesi

Pazartesi:Yağda yumurta,peynir,zeytin,domates,süt
Salı:Simit, peynir,zeytin,meyve suyu
Çarşamba:Peynirli sandeviç ,süt
Perşembe:Kabaklı-havuçlu börek ,peynir,zeytin,meyve suyu
Cuma:Makarna salatası,ıslak kek,çay

psikomotor gelişime uygun etkinlik

OYUNUN ADI: Çömleğinde Ne Var?
GELİŞİM ALANI: Psikomotor alan
AMACI: Bedensel koordinasyon gerektiren hareketleri yapabilme
ARAÇ GEREÇ: --
OYUNCU SAYISI: 8 -10
YAŞ GRUBU: 5- 6
OYUNUN OYNANDIĞI YER: Açık alan
UYGULAMA: Çocuklar halka olup yere çömelirler. Biri ebe olur. Ebe halkanın dışında dolaşır, bir çocuğun yanında durur ve sorar:
-- Çömleğinde ne var?
-- yağ var, bal var
-- satar mısın?
-- satmam
-- tattırır mısın?
-- tattırmam
ebe çömelen oyuncunun eline hafifçe vurur ve:
-- al öyleyse sen o yoldan ben bu yoldan..
der ve halkanın çevresinden dolaşarak aynı yere gelmek için koşmaya başlarlar. Eline vurulan çocuk da yerinden kalkar. Ebenin yönünün tersinde koşmaya başlar. Önce gelen çocuk boşalan yere çömelir. Diğeri ise ebe olur ve böylece oyun devam eder.

Değerlendirme :Kardeşim ve arkadaşları ile birlikte gerçekleştirdik bu etkinliği çok eğlendiler ve ben de onlarla birlikte çok eğlendim.Etkinlikte söylenenleri uygulamalarında yardım ettim hepsi ebe olmak istedi ama ben olayı bir sıra içinde gerçekleştirmeyi başardım..

2 Aralık 2011 Cuma

Gelişim Alanları ödevi sayfa 44

Çocukarın Yaş Ve Gelişim Seviyelerine Göre Fiziksel Gelişimleri 


Yeni doğan
Ortalama 50 cm uzar
İlk yıl içindeki uzama hızı
İlk 3 ay : 8 cm
İkinci 3 ay : 8 cm
Üçüncü 3 ay : 4 cm
Dördüncü 3 ay : 4 cm
Böylece 1 yaşında: Ortalama 75 cm’e ulaşır.

Daha sonra
1-2 yaş arası:10-12 cm uzar
2 -4 yaş arası :Yılda 7 cm uzar
4 yaşında ortalama doğum boyunun 2 katına ulaşır.
4 yaşından - ergenliğin ilk belirtilerinin başlamasına kadar geçen sürede : Yılda 5-6 cm

Ağırlık çocuk tamamen soyulduktan sonra elektronik veya standart terazi ile ölçülür. Ölçüm yapılmadan önce mutlaka tartının ayarı kontrol edilmelidir. Tek başına ayakta durabilen çocuklar ayakta, bebekler ve diğer çocuklar bebek tartısı ile ölçülmelidir. Bebeklerin ölçümleri yapılırken bezleri çıkartılmalı veya ölçüm yapıldıktan sonra bez tartılarak ölçülen ağırlıktan çıkartılmalıdır.
Kilo alımı:
İlk 6 ay : günde 20-30 gr
6-12 ay arası : günde 15-20 gr
1-2 yaş arası : yılda 2-2,5 kg



YENİDOĞAN BEBEKGünün büyük bir bölümünü uyumakla geçirir.
Bu dönemde bebeğin hareketleri istemli ve amaca yönelik değildir.
Yeni doğmuş bebeğin çoğu hareketi refleksler tarafından kontrol edilir. Bunlar emme, yutkunma, yakalama refleksleridir. İsteme bağlı, yani bebeğinizin isteyerek yaptığı hareketler, bebeğiniz birkaç haftalık olduktan sonra başlar.
Hareketler bütün vücudu ilgilendirir. Henüz yüz mimikleri gelişmemiştir. Görme keskinliği azdır, ancak bebek parlak ve hareketli objeleri takip edebilir.
3 AYLIK

Baş ve boyun kontrolü gelişmiştir. (Sırtüstü yatarken kollarından çekilip kaldırıldığında baş geriye düşmez. Yüzüstü konulduğunda başını ve göğsünü yerden kaldırabilir).
Oyuncaklara uzanır ve tutmaya çalışır.
Elleriyle oynar.
Sesin geldiği tarafa dönebilir.
Uyaranlara yanıtı daha bilinçlidir.
Annesini tanır ve anneye gülümser.
Karın üstünden sırtüstüne yuvarlanabilir.
6 AYLIK

v Desteksiz oturmaya başlar.
v Elindeki nesneleri diğer eline geçirebilir.
v Elindeki nesneleri ağzına götürebilir.
v Yabancıları tanır.
9 AYLIK

v Emeklemeye başlar.
v Mobilyalara tutunarak ayağa kalkar.
v Oyuncaklara uzanır ve tutar.
v İsmini tanır, adı söylendiğinde bakar.
v Ma-ma, ba-ba gibi heceleri söylemeye başlar.
v İlk dişi çıkar.
12 AYLIKv Yürümeye başlar.
v Parmakları ile küçük cisimleri tutabilir.
v 1-2 kelimeyi bilinçli olarak kullanır.
v Taklit oyunlarına başlar.
18 AYLIKv Koşmaya başlar.
v 5-15 kelimelik bir kelime hazinesi oluşur.
v Renkleri tanır.
24 AYLIK

v Merdivenleri önce çıkmayı sonra inmeyi öğrenir.
v 2-3 kelimelik cümleler kurabilir.
v Kaşık kullanmayı becerir.
v Küpleri üstüste koyabilir (7 küpe kadar).
İKİ ÜÇ YAŞ ARASIv Düşmeden koşabilir
v Bazı çizgileri taklit eder
v Merdivenden rahatlıkla kendi başına inip çıkabilir
v Oyuncakları ile oynarken el becerilerini rahatlıkla kullanabilir
v Düğmesini açabilir
v Üç tekerlekli bisikleti sürebilir
v Tek ayak üstünde kısa bir süre durabilir
v Bir bardak suyu taşıyabilir
v Yürürken engelleri adım atarak rahatlıkla geçer , rahatlıkla çömelip kalkabilir , geri geri yürüyebilir ,
ÜÇ DÖRT YAŞ ARASIv Tek ayağı üzerinde uzun süre durabilir
v ayakkabısını giyer
v kendini doyurabilir ,
v düz çizgi çizebilir ,
v tek başına dolaşmaya çalışır ,
v çift ayakla 40 cm sıçrayabilir , öne takla atabilir ,
v yardımsız kaydıraktan kayabilir ,
v çömelip kalkma hareketini rahatlıkla yapabilir ,
v oyuncakları ile oynarken el becerilerini rahatlıkla kullanabilir ,
v 40-50 cm den aşağı atlayabilir ,
v tek ayakla sıçrayabilir ,
v dans etme müzik ile beraber tempo tutma ,
v zıplayan topu eli ile tutma ,
v kağıttaki şekilleri boyar ,
v 3-4 renk eşleştirebilir ,
v aynı kartları eşleştirebilir ,
v bazı harfleri eşleştirebilir ,
v artı eksi yapabilir ,
DÖRT ALTI YAŞ ARASI

Makasla kağıtları kesebilir ,
bakarak 1 den 8-9 a kadar sayı yazabilir ,
öğretilirse adını yazabilir ,
sek sek oynayabilir ,
üçgen ve kare yi kopyalar ,
kendi giyinir kendi soyunur ,
ayakkabısını bağlar ,
yüzünü yıkar ,
dişini fırçalar ,
altı yaşında iki tekerlekli bisiklete binebilir ,
el becerileri gözle görülür bir şekilde gelişir.

gelişim alanları Fiziksel Gelişime uygun araç gereçler ( sayfa 47 )

Fiziksel Gelişime Uygun Araç Gereçler

  • Mutfak malzemeleri

  • Bahçe araç gereçleri

  • Legolar, renkli dominolar

  • Minyatür hayvanlar, artık materyaller

  • Su, kum, kil, çamur gibi malzemeler

  • Hamurlar

  •  Çekmeli ve itmeli oyuncaklar

  •  Oyuncak taşıtlar

  •  Yapı oyuncakları 

  •  Minyatür hayvanlar

  •  Fasulye torbaları

  • Plastik küpler




  • 
















  • Sallanan atlar

  • Yürüme ve denge aletleri

  • Üç tekerlekli bisikletler

  • Direksiyonlu, tekerlekli tahta arabalar

  • Kum havuzu,kum araçları

  • Salıncaklar

  • Halatlar, ipler

  • Çemberler

  • Tırmanma merdivenleri 

  • Kaydıraklar

  • Araba lastikleri

  • Salıncaklar

  • Bisiklet, tekerlekli araçlar, kullanma alanları

  • Tüneller

  • Kaleler

  • Oyun evleri

  • Tahterevalli

  • Sallanan atlar vb.

  • Potalar, kale

  •  Bloklar

  •  Oyun evleri



  • Çocukların Fiziksel Gelişimine Uygun Etkinlik Yaptırma

    Etkinliğin adı:Taş taş üstüne oyunu
    Etkinliğin yapıldığı yer:Sınıf / Oyun Salonu
    Süre:30-40 dk
    Uygulama:Yer toprak olarak kabul edilir.Öğretmen bütün çocukları birbirlerine bir iki metre uzak olacak şekilde düz ya da daire olarak dizilmelerini ister.“Taş taş üstüne” denildiğinde her çocuk bir ayağını diğer ayağının üzerine koyar ve düşmeden dengede durmaya çalışır “Taş toprak üstüne” denildiğinde ayak indirilir.Öğretmen şaşırtmalı olarak bu sözleri söyler.Düşeni arkadaşına tutunan, şaşıran çocuklar oyundan çıkarılır.En sona kalan çocuk alkışlanır.
    Değerlendirme:Öğretmenlerinden gerekli bilgileri ve sorularımı sorarak bilgiler aldım.Çocukların dikkatini  çekebildikten sonra oyunu uygulamak zor olmadı benim için.Anlayışlı ve sevecen bir tavır sergiledim ve onların arkadaşlarından biri oldum oyun güzel bir şekilde öğrenildi..


    Ruh Sağlığı Dersi : Anektod Ödevi

    Yaş grubu : 6
    Gün-Saat : 18.11.2011 - 15:00
    Gözlemi yapan kişi :Sosyal Alan
    Gözlem yapılan gelişim alanları : Güllü Aksoy
    Gözlemi yapılan kişi :Bir erkek çocuğu
    Yapılan davranış ve sonuçları: Birlikte oyun oynuyorlardı.Oyuncaklarını arkadaşıyla paylaşmak istemeyen tatlıcığın arkadaşı tatlıcık izin vermediği halde oyuncağını alıp bende oynamak istiyorum dedi.Tatlıcık öğretmeninin yanına gidip ağlayarak  'oyuncağımı aldı versin onu bana ' dedi.Öğretmeni konuşmaya çalışsada tatlıcık onu dinlemedi ve ısrarla ağlayarak oyuncağını istedi ve öğretmeni tatlıcığın arkadaşından oyuncağı düzgün ve güzel bir şekilde konuşarak aldı ve tatlıcığa verdi .
    Değerlendirme:Tatlıcık paylaşmayı pek sevmeyen ve ağlayarak bazı şeyleri elde edebileceğini düşünen bir arkadaşımız.Ailesinin yanlış davranışlar sergilediğini burdan anlayabiliyorum..

    Müzik Dersi Etkinlik Planlama

    Okul:Mehmet Rıfat Yalman İ.Ö.O
    Sınıf: D sınıfı
    Yaş grubu: 6
    Konu\tema:Kurbağa
    Şarkı Adı:Küçük kurbağa

    Metaryel:-
    Mekan :
    Sınıf
    Süre:
    20-30 dk
    Şarkı
    Küçük kurbağa, küçük kurbağa ellerin nerede?

    Ellerim yok, ellerim yok, yüzerim derede,

    Ku vak, vak, vak, ku vak, vak, vak...

    Küçük kurbağa, küçük kurbağa gözlerin nerede?

    Gözlerim yok, gözlerim yok, yüzerim derede?

    Ku vak, vak vak, ku vak, vak, vak....

    (Kulağın nerede, kuyruğun nerede vb. sözlerle şarkıya devam edilir.


    Eğitim durumu:Esas şarkı ( fazla zamanım olmadığı için direk şarkıyı öğretebildim..)

    Değerlendirme:Şarkıyı çocuklara bir kaç kere okuduktan sonra onlarında benimle birlikte tekrar edip öğrendiklerini fark ettim.. :)

    19 Kasım 2011 Cumartesi

    Müzik Dersi sayfa 12 araştırma ödevi

    Ritm Araçları

    Marakas

    Marakas, içerisindeki boşluğa yerleştirilen küçük sert parçacıkların sallanmanın etkisiyle birbirine çarparak ses çıkardığı bir tür vurmalı müzik aletidir.
    Tahta, bambu ve platikten yapılan çeşitleri vardır. Genelde Afrika ve Latin Amerika müziklerinde kullanılır



    Tef

    Tef, yuvarlak bir tahta veya metaldan yapılmış kasnağa deri geçirilip gerdirilmesi yolu ile el ve parmak vuruşlarıyla müziksel ses çıkaran herkez tarafından sevilen çok eski geçmişlere dayanan, sadece türkler tarafından değil bir çok millet tarafından kullanılan klasik bir vurmalı müzik aletidir.

    Tefin özellikleri:




    Zil
    Zil, Türk müziğinde ve diğer birçok Orta doğu ülkesinin müzik kültüründe var olan bir usul vurma çalgısıdır. Yuvarlak biçimlidir ve genellikle pirinçten yapılır, ama imalatında başka alaşımlar da kullanılabilmektedir. Ortasında deriden ya da ipten yapılmış tutamaklar bulunur. Bu tutamaklarla iki zil birbirine çarpılarak çalınmaktadır. Oryantal müzik icrasında kullanılan küçük zillerin çapı 5 cm civarındadır. Ayrıca mehter müziğinde kullanılan çeşitli boylarda ziller de vardır



    Ritm Sopaları


    20-40 cm çapında bir kasnak üzerine geçirilmiş ince gergin deriden yapılır.
    Yöre kültürüne göre kasnağın etrafına zillerde takılır.
    Araplardan avrupalılarda tef görmüş ve tefe kendi dillerinde tambour veya basque demektedirler.

    Gelişim Alanları sayfa 68 araştırma ödevi

    Psikomotor Gelişim

    Tanımı ve Önemi: Çocuk organizmasını, yetişkinden ayıran en önemli özellik, sürekli büyüme, gelişme ve değişme süreci içinde olmasıdır. Bu değişim süreci içerisinde çocu­ğun gelişimi, görünür ve görünmez büyümeyi içerir. Görünür büyüme, bedenin boyutlarında, biçiminde ve oranındaki değişmedir. Görünmez büyüme ise iç or­ganlarda meydana gelen değişmedir. İşte bu görünür gelişimlerden bir tanesi mo­tor gelişimdir.Motor kelimesi tek başına "hareket" anlamına gelir. Yetişkinler gibi çocuğun da hareket etmeye ihtiyacı vardır. Çocuk doğduğu günden itibaren bu ihtiyacını gidermek için, yattığı yerden başını kaldırma, göğsünü kaldırma, ellerini, kolla­rını, bacaklarını hareket ettirme, dönme, emekleme gibi davranışları kazanır. Dü­şünülmeden, bağımsız olarak yapılan bu ilk hareketler daha sonra vücut hareket­lerine, zamanla dış uyarıcıların kontrolü ile çeşitli motor etkinliklere dönüşür. Bireyin eklem, kas ve ses tellerini amaçlı olarak kullanmasına motor hareketler denir. Çocukların motor davranışlarının gelişimi refleksler, duruşa ait hareketler, yürüme, koşma, atlama gibi beceriler şeklinde olmaktadır. Motor gelişim, fiziksel büyüme ve gelişme ile birlikte beyin - omurilik geli­şimi sonucu organizmanın isteme bağlı olarak hareketlilik kazanmasıdır. Kilo ar­tışı, boy uzaması ve kas gelişimine, diğer bir deyişle fiziksel gelişime paralel ola­rak hareket ve becerilerin kazanılmasında sinir sistemi ve kasların gelişimi önemli bir yer tutar. Bu becerilerin kazanılması doğum öncesi dönemde başlar ve ömür boyu devam eder.Tüm çocukların motor gelişiminde üç genel kuraldan söz edilebilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:Gelişim baştan ayağa doğru olup, önce baş, sonra omuzlar ve kollar ve niha­yet bacaklar ve ayaklar gelişir.Hareketler merkezden dışa doğru gelişir. Beden ve omuz hareketleri bağım­sız kol hareketlerinden, el hareketleri parmak hareketlerinden önce gelir. Motor gelişim belirgin bir sıra izler. Çocuk önce durur, emekler, yürür, daha sonra koşar ve oturur.Çocuğun motor gelişimini bilmek onun eğitiminde de önemlidir. Bu durum motor gelişimde önemli olan olgunlaşma ve öğrenme ile açıklanabilir. Çocuğun yeni bir şey öğrenmesi için yeterli olgunlukta olması gerekir. Bu noktada çocu­ğun eğitiminde de motor gelişim göz ardı edilemez

    Psikomotor Yetenekler

    Psikomotor davranışların geliştirilmesi, tüm yaşam boyu sürer. Bu nedenle yüksek
    öğretime devam eden öğrenciler, devam etmeyen akranlarına göre daha çok yeni beceri
    kazanma ve daha önce kazandıkları becerileri geliştirme olanaklarına sahiptirler. Psikomotor
    beceriler, bir işin yapılması sırasında kullanılan bilinçli zihinsel etkinliğin yönlendirdiği
    koordineli kas etkinlikleridir. Örneğin el yazısı yazma, daktilo yazma, piyano çalma birer
    psikomotor beceridir. Motor yetenek, vücudun bir ya da birden fazla organının katıldığı kas
    hareketi ya da işlemidir. Psikomotor öğrenme, çocuğun doğumundan sonra psikomotor
    yeteneklerin gelişmesine bağlı kalarak ve yaşı ilerledikçe hızlanarak devam eder. Çocuk
    doğduğu anda hareket edebilecek ve bazı psikomotor davranışları yapabilecek durumdadır.
    Hatta ana rahmindeyken bile bazı hareketler yaptığı, dış etkilere karşı bazı yalın tepkiler
    gösterdiği bilinmektedir. Buna bakarak eğitimciler, eğitim-öğretimin doğumdan önce
    başladığını söylerler. Doğumdan sonra psikomotor yetenekler hızla gelişir. Psikomotor
    öğrenme, bu yeteneklerin gelişmesine bağlıdır.

    Bu psikomotor yetenekler şunlardır: Dikkat, kuvvet, denge, tepki hızı, eş güdüm ve
    esneklik


     Psikomotor Gelişim Basamakları
    Psikomotor Gelişiminde Bireysel Farklılıklar ve Önemi

    Çocuğun gelişimi, bireye ebeveynlerden geçen genlerin yani kalıtımın ve yaşadığı
    ortamın (çevresel faktörlerin) etkisi altındadır. Tüm bireyler, kendi gelişim çizgilerinde
    belirli bir sırayı izleyerek ilerleme kaydederler. Tüm gelişim dönemlerinde olduğu gibi
    motor gelişiminde de dönemlere ilişkin yaş belirlemeleri yalnızca genel sınırlardır. Her
    bireyin kendine özgü düşünme, hareket etme, hissetme, konuşma ve anlama biçimi vardır.
    Psikomotor gelişim becerileri, genelde gözlenebilir beceriler olduğu için çocukta
    gerçekleşen farklılıklar daha somut olarak fark edilir. Örneğin çocuğun geç yürümesi
    ailelerde “acaba bir problem mi var?” sorusunu getirir. Oysa fiziksel bir sorun yoksa çocuk
    birkaç ay geç olarak bağımsız yürüme becerisini geliştirebilir. Başlangıçta da belirtildiği
    gibi psikomotor gelişimdeki farklılıklarda hem çevre hem de soya çekimin etkisi
    bilinmektedir.
    Ebeveynlerden kalıtsal olarak geçen özellikler, her çocuğun büyüme ve gelişme
    oranını, boy uzunluğunu, kemik ve cinsiyet yönünden gelişimini tayin eder. Buradaki
    bireysel ayrılık, çocuğun kalıtım yolu ile aldığı büyüme özelliklerine; becerileri, öğrenmeye
    az ya da çok yetenekli olmasına dayanır.
    Çevre; Çocuğun, doğup büyüdüğü çevre de psikomotor gelişmede etkilidir. Aile
    yapısı, sosyoekonomik ve kültürel düzeyinin motor gelişiminde etkili olduğu yapılan
    araştırmalarda da belirtilmiştir. Ailenin çocuğu motive edici olması korkularını anlaması ve
    ona göre tavır takınması pek çok motor becerinin öğrenilmesinde etkilidir. Aynı zamanda
    sosyoekonomik düzeyde sağlıklı beslenmenin öneminin olduğu düşünülürse sağlıklı motor
    gelişimi becerileri kazanmada ilişkili olduğu gözlenebilir. Sağlıksız koşullar psikomotor
    gelişimi engeller.
    Çocuğun bulunduğu çevresel ortam da önemlidir. Apartmanlarda hareket kısıtlılığı
    yaşayan çocukların, açık havada daha çok oyun oynayan, sportif tesislerden yararlanan
    çocuklara nazaran motor becerilerinin daha az gelişmiş olduğu görülür.
    Genelde, 6 aydan 1 yıla kadar kazanılan motor yetenek sayısında bireysel farklılıklar
    görülmektedir. Bu bireysel farklılıklar, bazı çocukların yeni motor becerileri öğrenmeye
    neden hazır olup olmadıklarını açıklayabilir.
     
    Psikomotor Gelişimin Diğer Gelişim Alanlarıyla İlişkisi
    Psikomotor gelişim; düzenli ve sağlıklı beslenme, yaşam şartları, giyim gibi temel
    ihtiyaçlarla sıkı sıkıya ilişkilidir. Sosyoekonomik düzeyleri düşük ailelerde, yetersiz ve
    dengesiz beslenme sonucunda çocuklar hastalanmaktadır. Yaşadıkları çevre şartlarının
    olumsuzluğu, beslenme ve giyim problemleri psikomotor gelişimi olumsuz ölçüde etkiler.
    Bu olumsuzluklar çocuğun sadece motor gelişiminde değil; sosyal,duygusal,zihinsel
    gelişimlerini de etkilemektedir.

    Zihinsel gelişim süreçlerinden olan algısal yetenekler ve beceriler, çocukların hareket
    becerilerini kazanmada önemli bir etken olarak rol oynar. Algısal motor yetenekler ve
    öğrenmeye hazır olma, olgunlaşmış beceri kavramlarının kazanılmasına ve geliştirilmesine
    yardımcı olur. Ayrıca motor gelişim, çocukların beş duyusunun (görme, işitme, dokunma, tat
    alma, koklama ) olgunlaşması ile dışarıdan gelen çeşitli uyarıcılara karşı algılayarak tepki
    vermesine neden olur.
    Motor gelişim; çocukların çevre ile iletişim kurmasında, yaşamlarını devam ettirmede
    önemli yer tutar. Çocuklar, motor becerilerini oyun içerisinde keşfederler. Çocuk, oyun
    sayesinde diğer bireylerle sosyal iletişime girerek toplum içerisinde sosyalleşir.
    Yaratıcılıkları gelişir. Böylece çocuğun kendine olan öz güveni artar, kendini yeterli hisseder
    ve olumlu benlik kavramı kazanır.



     

    18 Kasım 2011 Cuma

    Çocuk Ruh Sağlığı Dersi Çocukları tanımada ve değerlendirmede dikkat edilmesi gereken noktalar (sayfa 22 uygulama faaliyeti 1 )

    Çocukları Tanımanın Önemi


    Bir dini inanışa bağlı olmada, tabii ve şuur dışı bir taraf olduğu gibi, bir de isteyerek ve bilerek inanma hali, yani eğitim yoluyla işleniş yönü vardır. Bu itibarla, tesir ve telkin yolu bakımından dini eğitim, ancak bir sistem dahilinde yapıldıkça istenilen başarı sağlanabilir. Dolayısıyla din eğitimi ve öğrenimde genel eğitimin temelleri olan psikoloji ve pedagoji kurallarının bilinmesi kaçınılmazdır.
    Çünkü çocuğu tanımak, onun ruh ve beden gelişimini doğru olarak tesbit etmek, eğitim-öğretim yapabilmenin ilk şartıdır. Din eğitimi gibi hassas bir konunun en önemli kısmı olan iman duygusunun işlenişi hususunda, çocuğun psikolojik yapısının çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Rousseau bu gerçeği, "çocuk zekasını çok iyi tanıyan bir zatın onlara mahsus bir akaid kitabı yazmasını pek isterim" ifadesiyle dile getirmektedir.
    Çocuğun ruhi yapısını tanımak da psikolojik bir prensiptir. Nasıl ki çiftçi toprağını, heykeltıraş da işlediği mermerin cinsini ve özelliğini tanımak zorundaysa, eğitimciler de çocuğu her yönüyle, bütün karışıklığı ve sadeliğiyle tanımak mecburiyetindedir.
    Bu ifadeler, öncelikle çocuğun duygusal ve ruhsal gelişimi hakkında bilgi sahibi olmanın gereğini belirtmektedir. Bu itibarla bundan sonraki konularda, çocuğun gelişimini çeşitli yönlerden ele alan eserleri tahlil ederek, çocuğun psikolojik yapısı hakkında bilgiler sunacağız. Çocuğun psikolojisini daha iyi tanıyabilmek için, çocukluk çağını çeşitli devrelere ayırarak incelemeliyiz

    Çocukları Değerlendirmede Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

     Çocukların gelişimsel özelliklerinin bilinmesi, yardıma ihtiyaç duydukları
    alanların ve güçlü yönlerinin tespit edilmesini sağlar.
     Çocukların ihtiyaçlarını karşılayacak etkili ve kaliteli eğitim programlarının
    oluşturulmasını sağlar. Çocukları tanımak için atılan adım sağlam bir başlangıç oluşturur.
     Çocukların özelliklerine uygun öğrenme yöntem, teknik ve araçların seçilmesi
    ve böylece etkili ve kaliteli öğrenme ortamlarının düzenlenmesine temel oluşturur.
     Çocukları güçlü ve gelişmeye açık özel gereksinmelerinin erken yaşlarda fark
    edilerek desteklenmesini, yönlendirilmesini sağlar.
     Çocukların kendi kendilerini tanımalarına fırsat yaratarak, bireysel ve sosyal
    farkındalıklarını geliştirir.
     Çocukların gelişimlerindeki ilerleme ya da sapmaları ölçmeyi sağlar. Böylece
    çocuk hakkında bir profesyonel olarak aileleri bilgilendirmede güvenilir bir
    rehberlik hizmeti vermek mümkün olur